İngilizceyi eğlenerek öğrenmek mümkün mü? Bu yazımızda eğlenerek İngilizce öğrenmenin harika 10 yolunu öğreneceksiniz. İngiliz dili, modern dünyanın işleyişi için çok önemli gereksinimlerden biridir. Temel bir iş gereksinimi olmanın ötesinde, dünyanın herhangi bir ülkesinde yolunuzu bulmak, üniversitedeki mükemmel araştırma makalelerine erişmek ve hatta akıllı telefonunuzdaki ayarları anlamak için de değerlidir.
Çocuklar dilleri yetişkinlere göre daha kolay öğrenirler ve bu nedenle İngilizceyi daha küçük yaşta tanıtmak, bunun daha sonra neden olabileceği stresten kaçınmanın harika bir yoludur. Üstelik çocuklar meraklı küçük varlıklardır ve eğlenceli tuttuğunuz sürece onları eğitici bir aktiviteye dahil etmek zor değildir.
İşte İngilizce öğrenmenin eğlenceli ve kolay yolları için aşağıda 10 güzel yol paylaşıyoruz.
1. Çizgi film izleyerek İngilizceyi eğlenceli öğren
Çizgi filmlerle İngilizce öğrenmek
Çizgi filmler eğlenerek İngilizce öğrenmek için en çok yararlanılan şeylerden biridir. Özellikle çocukları olanlar çok daha iyi bilir. Televizyonu açıp İngilizce çizgi film izleterek çocuğunu İngilizceye maruz bırakmak yapılacak en iyi yatırımlardan biridir. Çocukların yetişkinlere göre İngilizceyi öğrenmeleri daha hızlı oluyor. Bu gayet doğal. Öğrenmeye aç bir beyin, meraklı gözler ve can kulağıyla her an duyduğu kelimeyi kapmaya hazır. Zaten günümüzde çocuklar için İngilizcede o kadar çok çizgi film seçeneği var ki, kaynak bulmakta hiç sıkıntı çekmezsiniz.
Youtube’da eğlenerek İngilizce öğrenmenin yolları
Youtube’da yüzlerce kanal çizgi filmlerle İngilizce öğretmeye çoktan başlamış bile. Çizgi filmlerle eğlenerek İngilizce öğrenmek garanti desek yalan olmaz. Anlamanıza gerek yok. Siz sürekli İngilizce dinledikçe kulağınız kelimelere aşina olmaya, beyniniz olayları birbirine bağlamaya, anlamadığınız kelimeler olsa bile konuyu tahmin etmeye başlıyorsunuz. Çizgi film izleyerek İngilizce öğrenmek ile ilgili sayfamızda bu konuya çok daha detaylı değiniyoruz. Orada çizgi filmlerle İngilizce öğreten Youtube kanalları, siteler aklınıza ne gelirse tümünü paylaşıyoruz.
Kendini bir çocuğun yerine koy
Yetişkin biriyseniz, İngilizceniz fazla iyi değilse ve dinleme beceriniz zayıfsa kendinizi bir çocuğun yerine koyun. Çizgi film izleyin, ama Türkçe altyazılı kesinlikle izlemeyin. Söylenenleri tam anlamak zorunda değilsiniz. Burada önemli olan, sürekli olarak İngilizce olarak bir şeyler duymak. Buna sürekli ve istikrarlı olarak maruz kalırsanız bir süre sonra İngilizce kelimeler artık size yabancı gelmemeye başlayacaktır. İşte asıl amaç da bu zaten. Bu noktaya geldiyseniz başarmaya başladınız demektir. İngilizce birçok çizgi film ve animasyon filmi orijinal olarak yayınlanıyor. Bu yüzden, erişmeniz de çok kolay olabiliyor.
2. Müzik ve sesli kitapları dinleyerek İngilizce öğren
İngilizce çok karmaşık bir dilbilgisine sahip değildir, fakat İngilizcedeki kelime sayısı çok fazladır. Bu nedenle İngilizce öğrenmek için yola çıkan pek çok kişinin en büyük mücadelesi bu geniş kelime hazinesiyle oluyor. Daha fazla sayıda kelime öğrenmeye odaklanırsanız öğrenmeniz daha eğlenceli olacaktır. Çünkü az kelime bilmek konuşurken sürekli tutukluk yapmanıza neden olabilir. Dinlediklerinizi de anlamakta güçlük çekersiniz.
İngilizcenizi geliştirmek için filmlerden ve dizilerden faydalanabilirsiniz. Bunu müzikle, şarkılar dinleyerek de çok eğlenceli yapabilirsiniz. Çocuklara yönelik “The wheels on the bus go round and round” gibi şarkılarla yapabileceğiniz gibi, yetişkinlere uygun müzikle ve şarkılarla da yapabilirsiniz. Üstelik şarkılar hem eğlencelidir, hem tekrarlayıcıdır hem de ezberlemeyi teşvik eder. İngilizceyi kısmen de olsa iyi anlayabileceğiniz bir düzeye getirdiğinizde artık sesli kitaplara geçebilirsiniz.
Sesli kitaplarda şarkılara nispeten çok daha geniş bir kelime dağarcığı var. Daha çok orta seviye İngilizcesi olan biri için daha uygundur ve faydalıdır. Hem müzik hem de sesli kitapları işe, okula, tatile gidip gelirken ya da akşamları evdeyken rahatlatıcı bir aktivite olarak dinleyebilirsiniz. Eğer İngilizceniz iyiyse ve çocuğunuz varsa ona yapacağını bir iyilik var. İngilizce yazılı bir hikaye kitabını seli olarak okumak. Hem aile olarak harika bir aktiviteniz olur, hem de çocuğunuza İngilizceyi doğrudan aşılamaya başlamış olursunuz.
3. Oyun oynayarak İngilizce öğren
Öğretmenler öğrencilerine ezbere öğrenmelerini istedikleri, hecelemesini doğru yapacakları kelimeler dolu bir liste verirler. Ama aslında bunlar herkese uygun değildir. Buna karşın hafıza oyunları oynamak, sınıftaki öğrencilere gerekli olan kelimeleri öğretmenin en harika yollarından biridir. Bunları online olarak kolayca bulabilirsiniz. Fakat daha da fazla eğlenerek İngilizce öğrenmek için çocuklar yalnızca kağıt ve kalem kullanarak kendi hafıza oyunlarını tasarlayıp oynayabilirler. İnternette iyi bir arama yaparak size eğlenerek oynayabileceğiniz daha birçok harika oyun bulabilirsiniz.
İngilizce öğrenmek çok kolay bir iş değildir. Çok çalışmanıza rağmen hala ilerleme kaydetmediğinizi düşünüyorsanız, bu gerçekten sinir bozucu ve sıkıcı olabiliyor. Ama maalesef ki akıcı olmak için her gün İngilizce kullanmanız da şart. Bu rutininizi bozmanın en iyi yolu, araya bazı farklı aktiviteler eklemek ve İngilizce öğrenmeyi eğlenceli yapacak yeni şeylerle süslemek. İster seyahat ediyor ol, istersen tatilde; nerede olursan ol işte İngilizceyi öğrenmenin eğlenceli yolları.
4. İngilizce kitap kulübüne katıl
Eğer büyük bir şehirde yaşıyorsanız büyük bir ihtimalle katılabileceğiniz bir ya da birkaç kitap kulübü vardır. Kitap kulübü olmayan bir şehirdeyseniz gerekirse, kendi kitap kulübünüzü başlatmanız çok iyi olacaktır. Bir kitap kulübüne üye olmanın pek çok avantajı vardır.
Öncelikle, kulüpteki bir grup insana karşı olan sorumluluğunuzdan ötürü bir kitabın okuma işini ertelemek istemezsiniz. Kendinizi başkalarından ötürü bu işi yapmaya sorumlu hissedersiniz. Birkaç hafta içinde okuduklarınız hakkında size sorular soran bir grup insanla birlikte olacağınız için bu size motivasyon sağlar. Ayrıca, toplantılar yeni insanlarla tanışmak için muhteşem ortamlardır. Kulüpteki öteki üyeler anlamadığınız kelimeler ya da ifadeler olduğunda size yardım edebilirler.
5. Arkadaşlarınla masa oyunları oyna
Arkadaşlarınızla evde ya da bir kafede bulup Scrabble, Articulate ya da Pictionary oyunlarından birini oynayabilirsiniz. Bu eğlenceli masa oyunları, İngilizce kelime hazinenizi geliştirmek ve arkadaşlarınızla da farklı bir şeyler yapmak için oldukça eğlenceli bir yoldur. Aslında İngilizce öğrenmek için bunlardan başka onlarca başka güzel oyunlar var. Ayrıca sürekli aynı oyunu oynamak zorunda değilsiniz. Hatta mümkünse iki haftada bir yeni bir oyun seçip onu oynayın. Yeni oyunlar İngilizce kelime öğrenme becerinizi oldukça geliştirir.
6. İngilizce mektup arkadaşı bul
Mektup yazmak biraz demode, biraz nostaljik ve hantal gibi görünebilir. Fakat eğlenerek İngilizce öğrenmek, yazma becerinizi geliştirmek ve başka ülkelerin kültürünü tanımak için en iyi yollarından biri olduğuna inanıyoruz. PenPal World, dünyanın her yerinden 3 milyon civarında insanla tanışabileceğiniz harika bir mektuplaşma platformdur. Kaydolurken e-posta adresinizi, doğum gününüzü, cinsiyetinizi ve ülkenizi giriyorsunuz hepsi bu kadar. Sonra milyonlarca mektup arkadaşından birine yelken açıyorsunuz. İngilizce konuşulan bir ülke seçmek zorunda değilsiniz. Sonuçta İngilizceyi çok iyi bilen ve akıcı konuşan Hollandalılar gibi başka ülkelerden insanlar da var.
7. Film bahane, İngilizce öğrenmek şahane
Evet, İngilizce seven arkadaşlarınızla bir film gecesi düzenleyin. hem arkadaşlarınızla bir araya gelmek için harika bir bahane de yaratmış olursunuz. Birlikte film izleme etkinliklerine zaten kim hayır der ki! Biraz cips, azıcık çerez, biraz da patlamış mısır. İster çayla ister başka bir şeyle. Oturun ve kendinizi İngilizceye maruz bırakın. İşte eğlenerek İngilizce öğrenmek tam da buna denir.
Film izlemedeki asıl fayda, duyduğunuz her şeyin gerçekte olduğu gibi olması. Amerikan ya da İngiliz aksanlı oyuncularla, hızlı ve tempolu bir filmle kendinizi İngilizcenin akışına bırakmanın harika bir yolu. Film ya da dizi izleyerek İngilizce öğrenmekle ilgili size çok önemli bir ipucu verelim. Daha önce izlediğiniz bir film seçin. Bu sayede hem konuşulan İngilizceye daha fazla konsantre olursunuz, hem de olay örgüsünü takip etmek için kendinizi zorlamazsınız.
İzlemek için aklınızda bir film ismi yoksa Toy Story 1-2-3-4, Top Gun ya da The Hangover filmlerini listenize alabilirsiniz.
8. Tur Operatörü İle Bir Gezintiye Çıkın
Evet, geziye çıkın. Ama İngiliz ya da Amerikalı bir tur operatörüyle. tatile çıkma planınız olursa, bir İngiliz ya da Amerikalı tur operatörünü arayın ve rezervasyon yapın. Yalnız seyahat etmeniz daha iyi olur. Mümkünse dikkatinizi dağıtacak hiç kimseyle gitmeyin, İngilizce dinlemeye konsantre olmalısınız.
Seçtiğiniz turun size uygun olması önemli. Başka bir ülkede 1-2 haftalık bir tatil veya kendi şehrinizde 1-2 saatlik bir sokak yemeği turu olabilir. Sizi İngilizce olarak yönlendirecek bir tur olmasına dikkat edin. Böyle turların en büyük avantajı, genellikle küçük gruplardan oluşması. Ayrıca tura katılan diğer turistlerin en az dörtte üçünün anadili İngilizce olan ülkelerden olması. Zaten en güzel tarafı da bu, sizi her an ve sürekli İngilizce konuşmaya zorluyor.
9. İnsanlarla İngilizce konuşun
Seyahatinizi İngilizce konuşulan bir bölgeye yapacaksanız, anadili İngilizce olan kişilerle konuşmak için gerçekten bulunmaz bir fırsat. Ayrıca dünyanın farklı yerlerinden gelen turistlerle de konuşma fırsatınız olacak. Buralarda tanışacağınız insanlarla kısa sa olsa sohbet etmek, kendinize olan güveni yerine getirir. Bir de farklı aksanlara kulağınız alışır, yeni kelimeler ve ifadeler (argo bile olsa) öğrenmenize yardımcı olur. Konuşmaya sakın tereddüt etmeyin. Ve hata yapmaktan da korkmayın. Tek yapmanız gereken konuşabildiğiniz kadar konuşun.
10. Seyahatinizde günlük tutun
Seyahatteyken kimse kompozisyon yazmak istemez, sonuçta sınav yok puan yok. Seyahat ederken bile yazma becerimizi geliştirmek isteyebiliriz, ki bu gerçekte çok faydalı bir şeydir. Bu yüzden, yazma alıştırması yapmanın eğlenceli yollarını arayabilirsiniz. Mesela bu yollardan biri bir seyahat günlüğünüz olsun. Emin olun bu şekilde eğlenerek İngilizce öğrenmenin tadını da çıkarabilirsiniz. Neler mi yapabilirsiniz?
Örneğin bir tanıdığınıza, arkadaşınıza hatta kendinize seyahatinizin en özel ve önemli anlarını anlatın. Daha sonra da bunları yazın. Bunu yaparken mümkün mertebe kullandığınız kelimeleri ve cümle yapılarını değiştirmeyi deneyin. Ayrıca günlüğünüze seyahatinizden harita, rota ve resim gibi şeyler de ekleyerek günlüğünüzü daha ilginç hale getirebilirsiniz. Gerçekten de eğlenerek İngilizce öğrenmek adına harika bir yol. Oldukça eğlenceli olduğunu denediğinizde göreceksiniz. Üstelik kendiniz için muhteşem bir anı olacağına da eminiz.
Eğlenerek İngilizce Öğrenmek İstiyorsanız
İşin içine eğlence giriyorsa o halde geleneksel kuralları ve yöntemleri bir esnetmek gerek. Son söz olarak aşağıdakileri kendinizde uygulayın, bu bile yeter.
- Eğlenerek İngilizce öğrenmek istiyorsanız utanmayı bir kenara bırakın. Hata yapıyorsanız bile konuşmaya devam edin. Çünkü hata yapmak tamamen normal bir şeydir. Hatta yaptığınız hatalar ile İngilizce öğrenmede daha iyi olabilirsiniz.
- Eğlenerek İngilizce öğrenmek için İngilizce şarkılar dinleyin. Dizi ve film izlemek kadar etkilidir şarkı dinlemek. Çünkü şarkının sözlerini söylemeniz bile İngilizce konuşmanıza çok katkı sağlar.
- Eğlenerek İngilizce öğrenmek istiyorsanız yabancı bir arkadaş (dil partneri) bulun. Ana dili İngilizce olan biri olursa daha iyi tabii ki. Partneriniz İngilizceyi iyi bilmiyor olsa bile siz yine de onunla İngilizce konuşmakta kararlı olun.
Ne yapıp edin İngilizceyi eğlenceli şekilde öğrenmeye özen gösterin. Yalnızca yabancı diziler ya da filmler izlemek, şarkı dinlemek, arkadaşlarınızla iletişime geçmek, kitap okumak gibi genel şeyleri yapsanız bile farkında olmadan İngilizce konuşmaya başlayacağınızı göreceksiniz.
Eğlenerek İngilizce öğrenin…